Cumartesi, Temmuz 02, 2005

Bu gece son...

Hikaye belli, kahramanı belli, zaman belli, yer belli, giriş belli, düğüm belli sayılır, sonuç değil... Belki iradem yok diye; belki kendimi o kadar zorlamak istemiyorum diye; belki başka türlü iradelerimi zorlamak istiyorum diye; belki kolay olsun diye; neden olursa olsun, olacak şey az sonra olacak. Ama beklediğimin yarısı kadar koymadı henüz belki kablolarını tek tek sökerken, belki kapının önüne koyarken acıyacak. Belki okuldan geldiğim bir cuma günü kırık döner sandalyeme oturduğumda, sol ayak baş parmağım boşlukta bir tuş ararken, kalın kalın kitaplara çarpınca acıyacak, belki arkadaşlarım msnlerde, icqlarda benden gizli geyikler çevirirken acıyacak. Ama her türlü acıya razıyım ve hazırım 1 sene ne kadar acıyabilir ki..

Normalde dün olması gerekn bugün oluyor, normalde sabah 5 civarı olması gerekn 3 civarı oluyor. Planlarda oynamalar var acaba bu kötüye bir alamet mi? Batıl inançlarım yok ama benim. Çalışırsam olur ve inşallah çalışırım.

Ama hikayemiz burda bitmiyor. Hikayemiz gerçek hayatta devam ediyor. 12-c'de devam ediyor, FBM-B.köy'de devam ediyor, --- 'da devam ediyor, http://smerten.blogspot.com 'da -eğer siz comment yazarsanız- devam ediyor... Hem zaten diğer yanlarda da ara verildi sadece 19. yaşgününe kadar. O günden sonra -ki ne olduğunu anlamayacağız- direk geri döneceğim. Artık "Ulan daha gittiğin günü dün gibi hatırlıyorum" sözleri duyarsam şaşırmam herhalde...

Ettim teşeekkür ama bir kez daha edeyim, hayatıma giren ve orda bana etki eden etmeyen herkese çok teşekkür ederim. Hayatıma giren ve ona yön vermeme yardımcı olan artık onlardan parçalar taşıdığım o kişilere ise -hep teşekkür etmek lazım da- daha teşekkür etmeye gerek yok.. Öyle kolay bırakmam ben sizi...
Ama asıl teşekkürüm bugün veda ettiğim şeye. Ben lanetliyim onun internete bağlı olmayan haline... Elimi sürdüğüm makinayı takarım, olmadık yere harddisk'im oynar, power suply'ım patlar. Ama internete bağlı haliyle de efsaneyim. 36k modemle, herkesle aynı ping de oyun oynarı, ultimada pvp yaparım; seneler önce daha kablo yokken dial-up'la 121 mb dosya dll ederim kısa sürede... 36.8 le bağlanıp 4.3 le dll ederim... Artık önemli olan bunlar değil ama, önemli olan benim birazdan onu sökecek olmam. Büyük ihtimalle sabahleyin ablamın odasına geri bağlayacak olmam..

Bu kadar uzattık, ortalığı gereksiz yere hüzünlendirdik. Savaşa gitmiyoruz hoş -ne farkı varsa?-...

Teşekkür ederim internet, bana öğrettiğin herşey için, beni yakınlaştırdığın her insan için, güldürdüğün her kahkaha için... Seni emin ellere bırakıyorum..

Teşekkür ederim canım bilgisayarım, bana yaşattıydığın, yaşattımadığın, yaşattıramadığın herşey için... Ben sana iyi baktım sende bana uzaktan iyi bak.

Gerçek hayatta yaşayan nefes alan arkadaşlarım; sizlerde benim için dua edin inandığınız her neyse... Ama elinizi açıp "Allahım ne olur Mert istediği yerleri kazansın" hem demezsiniz, hemde demeyin yani... İçinizden öyle geliyorsa öylede deyin tabii de.. Asıl arada sırada gönlünüzden gözünüzden geçtiğimde aklınızdan iyi düşünceler geçirmeniz.. Msn'de her kırmızı şişman vücudumu, icq'da her kırmızı papatyamı, st'de her avatarımı gördüğünüzde bana bir selam verin içinizden... Karşılıksız kalmaz...

Neyse bu işte buraya kadarmış, "veda yazısı veda yazısı dedin bu muydu Mert"? Ama ne söylediysem içimden geldide söyledim, her zaman olduğu gibi... Beni yanlız bırakmayın canlar...

Saygılar..
Mert İ. Erten
merten, quest, sme, sMe, iTa, SoGoR, Luke Skywalker, Logan, Rhett Buttler, Lord Duxus...
 

Dinlediğiniz için saolun... Biz hep burdayız..