Perşembe, Ocak 24, 2008

diyorum inanmıyorsun okur!

yakında, hatta ve hetta çok yakında; yenileyeceğim blogu! yaw bak hala ve hatta hele inanmıyorsun okur! ama ayıp oluyor, wallahide billahide üzülüyorum... ben üzülünce '-de'leri ayrı yazmam okur, bitişik yazarım... üzme beni okur, bana acımıyorsan türkçe'ye acı... biliyorsun tek derdi '-de'lerin ayrı yazılmaması... bir o düzelse herşey tamam... hea o düzelsin, herşey sıraylamı diyorsun, yahu sırayla ama sıranında bir sırası var bea okur... okur sen bu aralar çok başarısızsın... bak gerçekten... avam kamarasından oldun iyice, bi kendine gel, bi ayağa kalk titre, aynaya bak, yüzünü yıka... ayıp oluyo... anladın mı okuyucu? anladın sen anladın... ya da anlamadın?.. nebiliyim okuyucu ben seni...

hayır o değil, stajer oldum biliyorsun... rahatım yani...

ama bak gene yapıyorsun... hayır stajyer değil, direk stajer oldum okuyucu ben... yani böyle cahillik üstüne böyle ukalalık... gerçekten zayıfsın okuyucu... en zayıf halkasın hatta... öyle zayıf öyle zayıfsın ki... her tarafın kireç, pas tutmuş; temizlemeyle düzelmezsin sen, boyamak lazım seni...

murat usta, ordan boyayı kapsana şu okuyucuyu boyayalım, teftişten önce... ne çay saati mi?.. ama murat usta sende mi okuyucusun, nesin, neden böylesin, zaten servis kaçacak bak, ordan sonra yeni binaya çıkalım, ürün fişi bastıralım, korkmaz bey imzalasın olur mu? ama olmuyor olmuyor... okuyucu bak bozdun herşeyi herkesi kendine benzettin...

yahu inanmazsın beni bile kendine benzettin, bak satırlardır, kelimeler dolusu saçmalıyorum... böyle varil varil mal gelir, forkliftlen raflara yerleştirirsin ya; bende öyle satırlardır saçmalıyorum... ürün kalite kontrolünden bile geçmedi oysaki... oyasaki namurame iyi bir samuraydır bu arada... hayır okuyucu ükelalık ve hatta ukalalık yapma... samurai değil okuyucu, samuray... sen bilmezsin, tabi ya nereden bileceksin, ne zaman gittin ki sen en son doğaya?.. en sonu geçtim, sen en ilk doğaya bile gitmemişsindir, senin doğan, holdingdir... hatta o bile değildir... geçiştirme konuyu... samuray nehirlerde yaşayan bir hayvandır... sen bilmezsin okuyucu...

ben gidiyorum okuyucu, senin gibi boş gezenin boş kalfası ve hatta boşt gezenin hoşt kapağı değilim ben, stajerim ben... işim var gücüm var... baretim var, gözlüğüm var, pantalonum ve hatta pantelonum var, centrino dual core hatta...

ama üzülme okuyucu, öylesin böylesin ama ben seni genede tutarım okuyucu... tutarım derken, minareden aşağı atlasan, aşağı inip tutarım hatta...

haydi kal sağlıcakla ve hatta salıncakla...

Perşembe, Ocak 03, 2008

ooo bu gece delilik sınırındayım, bariz blog yazmalıydım...

alıntıdır... nerden? kimden?

senden! benden!

 

Dinlediğiniz için saolun... Biz hep burdayız..