Çarşamba, Ekim 15, 2008

Sevgili Hocam;
Anlattın konuyu. Hep bildiğimiz şeylerin tersini söyledin. Tek bir kanıt veya altyapı sunmadan... Sonra geldik sorduk, "Size böyle dedirten şey nedir?" diye. 2oo yıllık tarihi; geldin, son birkaç 1o yıla sıkıştırdın. Onu geçtim, hemen "Ben yurtdışında yaşadım, orda gördüm." havalarına girdin. Kendi gördüğün 3-5 (hadi senin için 3oo-5oo olsun) insandan kuram çıkardın.

Birde utanmadın, kendi yazdığın kitabı okuma ödevi (hadi hakkını yemiyeyim, daha tam çözemedim; ödev mi, zorunlu mu, tavsiye mi... ama açık açık "alın muhakkak, okuyun" dedin.) olarak verdin. Ama azıcık insaf ettin de bütün hepsini vermedin; "Sadece 'introduction' acil olarak önemli..." dedin. Biz gidip kitapçıya "Sadece 'introduction'ı alıcaz şimdilik." dedik, birde Allah'tan yayınevinin yerini de anlattın ("galatasaray lisesinin orda" nasıl bir tarifse...) ki ucuza alalım. Madem kendi kitabın; adam olsan, azıcık iş ahlakın olsa (sen "etik" dersin muhakkak) gider fotokopi çektirirsin, yazdığın kitabın 'Giriş' bölümünü; sonra da eklersin "Zorunlu tutmuyorum elbette, ama ilginizi çekerse alın. Derste de -haliyle- benzer şeylerden bahsedeceğim." diye.

Daha ilk ders, siftah... Kimbilir daha neler yapacaksın bütün dönem boyunca...

"Sevgili Hocam"da gelecek sayı:Mühendisin Özellikleri

Hiç yorum yok:

 

Dinlediğiniz için saolun... Biz hep burdayız..