Dün doğum günümdü efendim. Neyse pek sevmem doğum günlerini, hiçte kafama takmam ama bu seferkinin hepsinden farklı bi atraksiyonu vardı. 18 yaşına girdik efendim. Artık bende nüfus kağıdımı alıp; kimseye bağlı olmadan, istediğim heryere gitme, istediğim şeyleri yapabilme hakkına sahibim. Teoride böyle bu iş... Ülkemizde böyle olmadığını zaten hepimiz biliyoruzda.... eee şey... bende olayı yaşayan biri olarak ayrıcanak söyliyim canım noolcak? =)
Bir kere insanın fizyolojisi değişmiyor... =) Kesinlikle organlarınız falan aynı kalıyor. Valla kişilik değişimine gelirsek; misal: "18 yaşından sonra kızların peşinde koşmaz" tezini çürütecek bişeyim yok elimde... Zaten çok koşan bi adam değilim ve saat 2.23 te de koşacak halim yok =) Ama şu ana kadar psikoljik, felsefik, metafizik bir değişimde yaşamadım... Zamanla yaşarsam onlar 18 yaşın değil zamanın getirisi olurlar... O yüzden o da değişmez bence... (ben sana dedim dimi? o isimde adamdan bir halt olmaz :) 1-2 kere tutturdu diye...)
Sonra efendim insanların size karşı tutumlarıda değişmiyor. Bakın aynen aktarıyorum.
Yer:Bizim ev, oturma odası Saat:01.30 civarları
Anne ütü yapmaktadır, oğul ise böyle yavuşak yavuşak zıplayarak gelir. Geyik yaptığını çaktırmamaya çalışarak elinden geldiğince ciddi bir sesle:
"Anne artık 18 yaşında oldum. Lütfen nüfus kağıdımı verir misin? Gece dışarı çıkıcam!"
"Ya git başımdan!"
voynk voynk voynk! (yarışmalarda elenince yarışmacı bir ses çıkar ya ondan)
Burdan benden genç olanlara sesleniyorum. "Hey, sen ordaki! Şişt sana diyorum gözlüklü! Normal bi doğum gününden umduğundan fazla bişey umma 18. doğum gününden. 18 yaşından da..."
Bak annem hâlâ içeriden bağırıyo..
"Yeter diyorum Mert sana" diye...
Uykumda geldi zaten...
Yaaaa oldu görürsem söylerim...
the best laid plans
1 yıl önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder