Cumartesi, Haziran 18, 2005

Okul kravatları

Ne acayip ya.. Okulda onca saat okdr şey yaşıyoruz, sonra eve geliyorsun, kravatını gevşetip çıkartıyosun ve büyük çoğunluğunu unutup gidiyorsun... Oysa yaşadığun olaylar, hatıralar, deneyimler o kravatın düğümleri arasına saklanıyor.. sonra sen onu çıkartıp koyunca gidiyor...

Hele en son bir kravat çıkarma var o çok fena... Senelerdir görüyosun aynı insanları sonra bir gün o kravatı büyük ihtimalle bir daha takmamak üzere çıkartıyorsun ve o adamların çoğunu hayatının sonuna dek görmüyosun bir daha...

ulan hayat ne acayip? nerde o insanlar şimdi? benim kravat yerine papyon taktığım günlerdeki insanlar nerde? aha! bugün kaç tanesi burda? bundan filanca sene filanca gün önce hepsi günün 8 saati yanımdaydı...

harbi çok acayip bişey şu hayat...

1 yorum:

inesis. dedi ki...

ben de bunu yazdığımda 17'ydim...

....Poğaçanın son lokmasını ağzıma attım. Ağzımı ıskalayan hamur parçası, mavi çizgili okul gömleğimin üstüne düştü. Göbek hizama. Almak için elimi götürdüm. Aldım, bu sefer dikkatlice ağzıma yerleştirdim. Çiğnedim, yuttum ve daha önce düşünmemiş olduğum bir şeyi farkettim. Daha doğrusu Allah’ın hemen her günü üstünde taşıdığım bir gerçek, kafama danketti. Okul gömleği neden mavi çizgiliydi? Daha mı güzeldi böyle? Hayır. Daha mı kullanışlıydı? Hayır. Niye öyleyse? Çünkü mavi çizgiler, bir çeşit alıcıydı. Bu çizgiler sayesinde beni izliyorlar, nerede ne yapıyor olduğumu biliyorlardı. Diğer öğrencilerde de aynı çeşit gömleğin olmasının nedeni, benim kendimi farklı hissetmememi sağlamaktı. Böylece hiçbir şeyden şüphelenmeyecektim. HA HA! Beni ne kadar salak sanmışlar, fenası, bunu on yedi yaşıma dek farketmeyerek, ne kadar salakmışım!....

 

Dinlediğiniz için saolun... Biz hep burdayız..